Please Karma Please Release Me!
14 Ağustos 2012 Salı
İnsan kendi burnunun ucunu asla ve asla göremiyor beyler, bayanlar. Ayşe Hanım'a yazdığım mektuplarda da belirtmiştim bunu. Hem de defalarca. Gerçi Ayşe Hanım'ın pek de umurunda değildim ya orası da ayrı konu. Bir insanın hayali arkadaşı nasıl kendini yaratan kişiyi gözardı edebilir. Benim ezikliğimden sanırım. Neyse Ayşe Hanımcım da alıp başını gittiğine göre arkasından sallayabilirim. Terbiyesizlik bu ama yapabileceğim bir şey yok. Hiç bir zaman onur ve şeref en övündüğüm özelliğim olmadı. Velhasıl-ı kelam onu diyorum ben, nev-i şahsına münhasır iyi insan ihsan Ali Bey-bakın gördünüz mü? yine bir ikilem,gelgit kafalıyım ondan. Kendimi nereye konumlandırmam gerektiğine bir türlü karar veremiyorum. Andavallık işte yapacak bir şey yok maalesef- neyse ben Ali Bey biraz bıkkınlıktan bozma, üzüntüyle karışık, hayal kırıklığıyla suda bekletilmiş, ocakta pembeleşinceye kadar kavrulmuş soğan kıvamındaki tespitlerimin başta soru işareti unsuru olmasına rağmen doğru çıkmasının haklı gururu ve üzüntüsünü yaşıyorum.
0 yorum:
Yorum Gönder