Fil Yorgunluğu

iş bu sözleşme ile potansiyelinizin kısıtlı olmasına bakmaksızın yazma,çizme hususundaki ısrarlarınızı görüp, bunu nüktedanlığın sınırlarına vurarak hem acıma hem saygıyla karşılayıp-yedim ama beğenmedim- akabinde gösterrmiş olduğunuz çabalardan ötürü ve/veya ornitorenklerin evcilleştirilmesi hususundaki çabalarınıza istinaden, yetkin bir mühendis olma yolundaki çablarınızı hoşgörüyor ama yazmanın çizmenin size bir arpa boyu kadar yarar sağlamayacağı TC 1545 sayılı kanun hükmünde kararnamesiyle belirlenmiş olup, gereğinin yine şahsın kendi tarafından yapılması uygun görülmüştür.

İmza
Devletlü Padişahım Çok Yaşa Kayı Boyu

Paraf
Bat dünya bat. Şarkısı kaldı yarıda, aklı kaldı karıda. Sebep olanın ocağı batsın.

5 iyi, 6 eh işte, 7 katiyen olmaz!

5 Temmuz 2009 Pazar


Bone-önlük kombinasyonu ile fabrika buhranları örtüşünce pazar günü çıkıveriyor karşıma. Dün gecenin alkol dozu yüksek gölgesi tin tin peşimde ki artık alışagelmiş bi' durum zayıf bünyem için- öyle ya çürük diyebiliyor, hoşgörü! dolup taşan Yüce Türk Milletimin yine pek bi' yüce Yurttaşları.
Pazar günü ne çalışmak, ne tatil yapmak herhangi bir anlam ifade etmiyor benim için. Pazar'ın tek karşılığı-gün bazında- nefret! Değil dışarı çıkıp gezip, dolaşmak, yeni yerler keşfetmek ya da malak gibi yatmak, nefes almak bile yoruyor beni. Dünyanın 6 günde yaratıldığı inanışına sahip dinlerde bile Tanrı'ya bir gün ihtiyaç molası verilmiştir(Kendi inanışları için nasıl bir kör nokta, ne kadar aşağılayıcı bir inanıştır anlayabilmiş değilim.)Ben niye resetleyemiyorum kendimi. Pazar günleri hiçbirşey yapmasam, dursam bütün gün. Hayır, alternatif bir fikre de sahip değilim ama Pazar günlerinin hiç ama hiç bir manası yok ufacıcık kuş beynim için. Bülent Ortaçgil-Memurun şarkısı, çok ama çok severim ama elimde olsa Pazar gününü şarkıdan çıkarırdım. Çok da güzel olur kanımca.
Bu gerizekalı Pazar bütün olumsuzlukları katalize ediyor. Beyninin en ücra köşelerinde unutulmuş, canını sıkan, saçma sapan herhangi bir düşünce birden peydahlanıveriyor. Sebebi ise cenabet Pazar! Nasıl demeyin? Öyle işte, bir şekilde tüm olumsuz enerjisini aktarıveriyor insana ve küllenmiş düşünceler alevleniyor.
For ex;

Geçmişin gölgelerini eşelemeyi meşgale edinmiş zat-ı muhterem, birgün stop birader! diyiverekten hayatında ak pak bir sayfa açmaya karar verir de, bunun için zamana yayılmış bir periotta eylemlerde bulunurken, bir pazar günü fabrikada kıçı koltuğa yapışmış bir halde birden o kuytu köşedeki düşüncelerden biri bir sivilce gibi pırtlayıverir alnımın ortasında; "Ulan geçmişte bu kadar hata yapmışkken, tekrar hayatına almaya çalıştığın insan, yine kendini senin hayatının odak noktası olarak görüp, ufak dağları kendi yaratmış hissiyatına giriyorsa eğer, artık bir önemi var mıdır o kişinin? Eskiye dönmeye çalışmak doğru mudur? Değilse eğer verilecek karar, kararlaştırılacak eylem nedir? Ne yapmalı bu adam?"

Elbetteki cevabı yok, olmayacakta. Cevaplanmadan eyleme geçilmesi gereken bi' durum! Can sıkıcı, yanlış anlaşılmaya ve yanlış davranışlara müsait.
Özgür olmak başarılı bir hareket olabilirdi şu an için. Bu hususta eylemlerde de bulunuyorum ama kısmi bir başarı söz konusu. Yakın çevrem de farkında bunun ama hissettirmiyorlar kıptiler! İçimdeki gargoyle'ın bi' gün canlanıp alev kusabileceğini biliyorum.

Pazar günlerini silsek ya lugattan!

0 yorum:

Yorum Gönder

  © Blogger template Brownium by Ourblogtemplates.com 2009

Back to TOP